Transseksüel bir cinsiyetin fiziksel özelliklerine sahip olan kişilerin kendilerinin aslında diğer cinsiyet üyesi olduğu anlamına gelmektedir.
Transseksüeller genellikle duygularını, kendilerine uygun olmayan bir rol üstlenmeye benzetirler. Örneğin; Bir kadını canlandırmaya uygun bedene sahip olduklarını bile, bile erkek olarak yaşam sürdürmeye mecbur kaldıkları gibi.
Ancak hayatta kalabilmek için uyum sağlamak zorundalar. Fiziksel görünmeleri nedeni ile toplum baskısına ve aşağılayıcı sözlere maruz kalırlar.
Transseksüel Kökeni Üzerine Bir Teori
Bir bebeğin fiziksel cinsiyeti, döllenme anında her iki ebeveynden gelen tek bir kromozomun (kadınlar için XX ve erkekler için XY) eşleştirilmesiyle belirlenir. Ancak daha sonra bebeğin kromozomal cinsiyetine dayalı fiziksel farklılıklar gelişmez.
Bu farklılıklar hormonların infüzyonu ile tetiklenir. Aynı zamanda bebeğin karşılık gelen cinsiyet kimliği, yani “beynin cinsiyeti” de gelişmeye başlar.
Transseksüel kelimesinin kökenini yaygın bir teoriye göre, eğer bu “hormonların zamanlaması yanlışsa ya da hormonların karışımı bir şekilde hatalıysa, zihinsel ve fiziksel cinsiyet uyumsuzluğu ortaya çıkabilir.
Transseksüelliğin sıklıkla bir doğum kusuru olarak tanımlanmasının nedeni budur.
Ne yazık ki, başkaları tarafından kabul edilmeye çalışan transseksüeller için bu doğum kusurunun görünür bir etkisi yoktur. Transseksüel, normal birincil ve ikincil cinsel özelliklere sahip, tamamen normal bir erkek veya kadın gibi görünmektedir.
Transseksüelliğin fiziksel bir kusur değil, daha çok duygusal, psikolojik bir sorun olduğu sonucuna varıyorlar. Biraz disiplin veya danışmanlıkla transseksüel bir kişinin normal davranabileceği ve hayatta kendi payına düşeni kabul edebileceği yönünde yaygın ama hatalı bir inanç mevcut.
Tedavisi Yok Ama Tedavisi Var
Onlarca yıl süren denemelerden sonra uzmanlar bu ikilemin üstesinden gelme konusunda yenilgiye uğradıklarını kabul etmek zorunda kaldılar.
Uzmanlar transseksüelliği tedavi etmek için çaba gösterseler de yıllar boyunca tek bir vaka bile olumlu ve kalıcı bir yanıt vermedi. Eğer zihin bedene uyacak şekilde değiştirilemezse, o zaman bedenin zihne uyacak şekilde değiştirilmesi gerektiğini düşündü.
Transseksüeller ilk kez kendi bedenleriyle mutlu yaşayabildiler. Ancak cinsiyet değiştirme bir tedavi olmadığı saptandı. Uzmanların açıklamalarına cinsiyet değişimi yalnızca intihar veya uyuşturucu madde bağımlılığı gibi daha ciddi sorunları önleyebilecek bir operasyon olduğu belirtildi.
Transseksüeller kapsamlı psikolojik değerlendirme ve danışmanlıktan geçiyor. Bu süreç, kişiyi transseksüellikten vazgeçmeye ikna etmek değil, sert ve geri dönüşü olmayan cinsiyet değiştirme sürecinin uygunluğunu belirlemektir.
Örneğin, kişi gerçekten transseksüel değilse ve bunun yerine ego-distonik eşcinsellikten mustaripse, tedavinin sonuçları büyük sorunlara yol açabiliyor.
Normalde fiziksel cinsiyet rolünde yaşamaktan mutlu olan ancak ara sıra erkek rolünü oynama zorunluluğu olan yanlış yönlendirilmiş bir travesti, kalıcı cinsiyet değişikliği nedeniyle çok çok mutsuz olabiliyor.
Bu nedenle, transseksüel olduğunu ifade eden bir kişinin, gerçek sorunun transseksüalizm olduğundan emin olmak için deneyimli bir uzaman danışman tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Transseksüalizm tanısı doğrulandıktan sonra tedavinin tıbbi kısmı başlar. Tedavinin bu kısmına giren kişiye genellikle ameliyat öncesi transseksüel denmektedir. Hormon tedavisi, transseksüel kişinin kademeli olarak “kostümünden” çıkıp vücuda girmesine yardımcı olur, bu da onun “rol”den kurtulmasına ve hak ettiği yer olarak gördüğü topluma uyum sağlamasına olanak tanır.